Evcil hayvanların insanların sağlıklı gelişimine olan katkısının, tahmin edilenden daha büyük olduğu bilinmektedir. Evcil hayvanların insanların ruh sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğu gibi, evlatlarımız üzerinde de doğru bir ilişki kurulduğunda birçok olumlu sonuç elde edildiği gözlemlenmiştir. Bu ilişki, empati yeteneğinden ahlaki değerlerin gelişimine kadar pek çok alanda faydalar sağlar.
Doğru bir ilişkiden bahsettiğimizde, çocukların evcil hayvanı sadece bir oyuncak gibi istememesi ve onu nesneleştirerek istediği zaman atabileceği bir obje olarak görmemesi önemlidir. Sağlıklı bir hayvan-insan ilişkisi, çocuğun kendisi gibi olmayan ancak canlı bir başka varlığın sorumluluğunu almasını gerektirir.
Ahlaki gelişimi açıklamak gerekirse, evcil hayvanı beslemek, sevmek, ona zarar vermemek ve onun iyiliğini düşünmek çocuğun sadece hayvanlara yönelik olumlu duygularını beslemekle kalmaz, aynı zamanda başkalarının varlığında kendisinin de değerli olduğunu gösterir. Sevgi ve ilgi gösterdikçe, özellikle sadakat duygusuna sahip olan köpek gibi hayvanların, çocuğa nasıl karşılık verdiği açıkça görülür. Sevginin karşılıklı bir duygu olduğunu idrak ederek, sevginin erdemini de keşfeder. Bu şekilde daha hoşgörülü, paylaşımcı ve anlayışlı bir kişilik geliştirir.
Evcil hayvanlar, küçük yaş grubunun sosyal ve duygusal gelişimine de olumlu katkılar sağlar. Hayvanlarla zaman geçirmek, çocukların duygusal bağlar kurmasına yardımcı olur ve onlara destekleyici bir ortam sunar. Aynı zamanda hayvanlar, çocukların sorumluluk duygusunu geliştirmesine yardımcı olur. Hayvanları düzenli olarak beslemek, temizliklerini yapmak ve sağlıklarını kontrol etmek gibi görevler, çocuklara sorumluluk almayı öğretir ve kendilerini başkalarının ihtiyaçlarını karşılamada önemli bir role sahip hissetmelerini sağlar.
Evcil hayvanlar ayrıca evlatlarımızın stresle başa çıkmasına yardımcı olur. Hayvanlarla vakit geçirmek, küçük yaş grubunun rahatlama hissi yaşamasını sağlar ve stresi azaltır. Bu, çocukların duygusal dengeyi sağlamalarına ve zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olur.
Çocuklarda Hayvan Sevgisi Riskli Bir Durum Yaratmaz
Küçük yaş grubu, hepimizin bildiği gibi doğuştan gelen bir özellikle hayvanlara karşı çok ilgilidirler, inanılmaz bir şefkat ve merak içindedirler. Birçok hayvan da ilginç şekilde çocuklara karşı farklı ve yumuşak huyludur, canları yansa da çocukları incitmezler.
Ebeveynlerin en büyük korkusu olan hayvanlardan hastalık buluşması ile ilgili aşıları ve rutin bakımları yapılan veteriner kontrolündeki hayvanlardan herhangi bir hastalık bulaşmaz. Dışarıda iyi yıkanmadan yenilen meyve ve sebzelerden parazit ve bakteri bulaşma riski, hayvanlardan insanlara bulaşma riskinden çok daha fazladır. Günümüz şehir ortamında evlatlarımız doğal ortamından uzak, betonarme binaların arasında asosyal büyürken gereksiz korkularla çocuklarımızı hayvanlardan uzaklaştırmayalım aksine, iletişim kurmalarına izin verelim.
Veteriner Hekim Pınar Yalım Külekçi