Kedi ve köpeklerde klinik tanıda laboratuvarın önemi gün geçtikçe artmakta ve tüm hastalıkların tanısının yaklaşık %70-75 i tanısal testlerin sonucunda konmaktadır.Hekim klinik uygulama basamaklarından olan tanı, prognoz, profilaksi ve tedavi aşamalarında hastalığın geçmişi ve klinik bulgulardan sağladıığı bilgileri tanısal testler ile destekleme gereğini görür.Bu amaçla sistem, doku ya da organ fonksiyonlarını incelemede ve izlemede kullanacağı parametrelerin seçimini uygun şekilde yaparak bir tedavi protokolü oluşturur.
Tanının konmasında klinik hematolojik veya biyokimyasal testlerin yanında bazen diğer tanısal test olan radyolojik, endoskopik, ekografik, MR işlemleri yapılması da istenebilir.Böylece tam anlamıyla bir tedavi süreci başlatılacak ve uygun tedavi yöntemi uygulanabilecektir.
Veteriner hekiminizin sizden test istemesi,gözünüzle gördüğünüz anormal belirtilerin muayene sonucu neden anlaşılmadığı,ayrı masraf kapısı açıldığı, sürekli benzer şeylerin talep edildiği, bu hastalığa bir iki ilaç verilerek neden tedavi edilmediği soruları sıkça aklınızdan geçmiş olabilir.
Bu testler hastalık sırasında ya da başlangıcında çok önemlidir!
Bilinçli hekim,ilk gördüğünde bu hastalık budur, tedavisi de şudur! diyen değil, tedaviyi şansa ve tesadüflere bırakmayan, tedavi sonrası başarı oranı en yüksek sonuçlar alabilen hekimdir. Lütfen bütün bu bilgiler ışığında bunu unutmayınız.