KEDİLERDE CORONA VİRÜS / FIP HASTALIĞI NEDİR?
Günümüzde evcil dostlarımızla birlikteliğimizin artmasıyla hastalık oranlarında da artış kaçınılmaz olmaktadır. Bu hastalıklardan en önemlilerinden bir tanesi de kedilerin Korona virusu olarak da bilinen FIP hastalığıdır. Veteriner Hekimliğinde yaşanılan gelişmelerle birlikte gün geçtikçe yeni tedavi biçimleriyle birlikte eskiden çaresiz kalınan birçok hastalıkta gün geçtikçe yeni tedavi seçenekleri bizleri sevindirmektedir. Bu yazımızda ‘Kedilerde fip hastalığı nedir? Fip belirtileri nelerdir? GS44 aşısı fip tedavisi midir? Ateş fip belirtilerinden midir?’ sorularını cevaplıyoruz!
Kedilerde Fip Hastalığı Hangi Yaşlarda Görünür?
Kedilerin korona virüs hastalığı; her yaş kediyi etkileyebilmekle beraber sıklıkla 3 yaşın altındaki, özellikle 4-16 aylık kedileri etkileyen, kronik bir rahatsızlıktır. Hastalığın klinik bulguları görülmeye başladığı zaman yüksek ölüm oranlarıyla seyretmekle beraber bazı olgularda haftalar bazında hayatta kalma süreleriyle karşılaşılmaktadır. FIP hastalığı, kedilerin barsak korona virüslerinin mutasyonu sonucu gelişen bir hastalıktır. Kedilerin barsak korona virüsü birçok kedide pozitif olarak saptanan ancak zararlı olarak belirtilmeyen bir virüstür.
Bulaşma kedilerin yoğun olarak yaşadığı ya da pozitif kedilerin bulunduğu ortamlarda dışkı ile etrafa saçılarak negatif olan diğer kedilerin bu virüsü sindirim yoluyla (Oral olarak) almasıyla şekillenir. Mutant Kedi Korona virüsleri, hızlı bir şekilde çoğalabilme yeteneğine sahiptir. Bazı kediler bu mutant virüse karşı genetik olarak dayanıklı olabilirler ve bu kedilerde hastalık tablosu gelişmeyebilir. Ancak birçok kedide stres ve diğer faktörler (virüse maruz kaldıkları yaş, enfekte oldukları andaki stres etmenleri vb.) hastalığın ortaya çıkışında etkilidir.
Kedilerde Fip Belirtileri Nelerdir?
Dış ortamda yaygın olarak bulunan bu virüse maruz kalındıktan sonraki süreçte virüsün mutasyonu ile birlikte klinik tablo şekillenebilir. Virüse ilk maruz kalınan zamanla klinik bulgularının ortaya çıkış zamanı arasındaki süre birkaç gün ile birkaç ay arasında değişebilmektedir. Bu süreç kedinin virüsle savaştığı dönemi ifade edebilir ve bu süre sonunda kedi bu savaşı çok büyük oranda kaybeder. Diğer bir nokta ise genç ve yaş FIP olarak nitelendirilen (Örneğin karnında sıvı birikmesi) klinik tablolar daha elverişsiz olarak belirtilmektedir. Diğer taraftan hastalığın kuru formu (karında sıvı birikmeden gözlenen FIP tablosu) ve yaşlılarda hastalık daha uzun sürebilmektedir.
Nadir durumlarda klinik bulgularda düzelme gözlense de birkaç hafta ya da birkaç ay sonra hastalığın tekrarlaması sık karşılaşılan bir durumdur. FIP’in her kedide aynı klinik seyri takip etmemesi hayvan sahiplerinin, kedisinin hastalığının tanısı hakkında şüpheye düşmesine sebep olmaktadır. Bununla birlikte FIP’in klinik ve laboratuvar bulguları Veteriner Hekimlerimizin çok iyi tanıdığı bulgular olup, gerekli tanısal uygulamalarla teşhis ettikleri hastalıklar arasında yer almaktadır.
Kedilerde Geçmeyen Ateşin Sebebi Fip Hastalığı Olabilir Mi?
Hasta sahiplerimizin FIP’ten şüphelenip Veteriner Hekime başvurmasına yardımcı birkaç ipucumuz bulunmaktadır. Eğer kedimizde antibiyotiğe cevap vermeyen bir ateş tablosu, karnında şişlik, solunum güçlüğü (göğüs boşluğunda sıvı toplanması), sarılık, sinirsel bulguların olması gibi belirtiler olması durumunda hiç vakit kaybetmeden Hekiminize başvurmanız gerekmektedir.
Kedilerde Geçmeyen Ateşin Sebebi Fip Hastalığı Olabilir Mi?
Günümüzde FIP ile ilişkili internet ortamında birçok ilaç tavsiyesi bulunmakla birlikte kedinizin klinik tablosunun bu ilaçlardan hangisinin kullanılmasına uygun olduğunun cevabı sadece veteriner hekiminiz tarafından verilmelidir. Zira bu anlamda kullanılan ilaçların dikkatli ve hekim kontrolünde uygulanması gerekir. Son zamanlarda etkinliği çeşitli bilimsel çalışmalarla da ortaya konan bazı antiviral ilaçlar umut vaat etmektedir.
Hastanemizde de uyguladığımız, GC376 ve GS 441524 gibi adenosin nuclosid analogları ile yapılan çalışmalarda artmış hayatta kalma oranları, viral yükte azalma ve klinik iyileşme gibi olumlu sonuçlar alındığı bildirilmektedir. Yine Ribavirin gibi bazı antivirallerden de sınırlı oranda da olsa başarılı sonuçlar alındığını belirten bilimsel çalışmalar mevcuttur.
PET KUAFÖR İŞLEMİ NASIL YAPILIR?
Yine kedilerde kullanılan interferon ve bağışıklık sistemini kuvvetlendiren bazı ilaçların da diğer ilaçlarla kombine kullanımından başarılı sonuçlar elde edildiğini hastanemiz ve diğer bilimsel çalışmalarda görmekteyiz. Diğer taraftan bazı immunsupresif ilaçlar ve antimalarial ilaçların da anticoronaviral etkinliklerinden faydalanarak virüs miktarının azaltılması mümkün olabilmektedir. Bu immunsupresif ilaçlardan Cyclosporin’in özellikle virusun çoğalmasını sınırlandırması, tedaviye katkı anlamında son derece önemlidir. Son zamanlarda geliştirilen gerek MG132, Epoxomicin gibi ilaçların SARS Corona virüs üzerindeki etkinlikleri umut vericidir.
Geçmişte çaresiz kaldığımız FIP hastalığında, günümüz ve gelecekte daha uzun hayatta kalma süreleri, hayat konforunun arttırılması ve hastalığı daha etkin kontrolü mümkün olabilmektedir. Dostlarımızla güzel ve sağlıklı günler dileklerimizle.
Prof. Dr. Ethem Mutlu Temizel